Köy Enstitülerinin Kalbi Hasanoğlan…

Kategori : Eğitim Tarihinden

Ankara çevresinde bir köy enstitüsü kurma düşüncesi ortaya çıkınca çevre araştırması yapılmaya başlanmıştı. 1940 yılında İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç, Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerinden Hayrullah Örs, İlköğretim Müfettişi Ali Rıza Tümer ve Maarif müdürlerinden oluşan bir heyet araştırma çalışmalarına başlamıştı.

10 Nisan 1941’de hazırladıkları raporu Bakanlığa sundular. Bu rapora göre, Ankara civarında çeşitli yerlerde incelemeler yapılmış, enstitü kurulmasına en uygun yer olarak Hasanoğlan köyü tespit edilmişti. “Ankara civarında yapmış olduğumuz tetkikler sonunda bir köy enstitüsü kurulmasına elverişli yer olarak Hasanoğlan Köyünü bulduk. Bu köy, içme ve kullanma bakımından müessesenin ihtiyacına kâfi suya sahiptir. Hayvan bakımı ve yetiştirilmesiyle ilgili meraları, yaylaları geniştir. Tiftik Islahı Cemiyetinin kurulduğu müessese buraya yakın Lâlahan İstasyonundadır. Topraklarının önemli bir kısmı su basan yerlerde olduğu için sebze ve meyve yetiştirmeye elverişlidir. Köy ve civarında sıtma tehlikesi yoktur. Burada banliyö treninin durmasına mahsus bir de durak vardır. Yaz ve kış, istasyonlarla irtibat temini normal bir şekilde mümkündür. Ankara-Kırıkkale yolu da bu köyün yakınından geçmektedir. Bu yolun Kayaş’a kadar olan kısmı asfalt yola kalbedilmektedir. Yolun Kırıkkale’ye kadar asfaltlanacağı söylenmektedir. Bu takdirde enstitü kurulmasına uygun bulduğumuz bu köy, hem tren hem de asfalt yol vasıtasıyla Ankara ile daimi irtibat yapmış olacaktır. Köyde bugün üç dershaneli bir ilkokul binası vardır. Enstitü için yeni binalar inşa edilinceye kadar bu binadan istifade etmek mümkündür. Enstitü binalarına kolay ve az masraflı tazyikli içme suyu tedarik edilebilecektir.

Arazi, su, yol ve havasının diğer köylere nazaran köy enstitüsü açılmasına en müsait bulunması dolayısıyla Hasanoğlan Köyü ile tren durağı arasında yeni binalar inşa etmek suretiyle Ankara Vilayetinde bir köy enstitüsünün açılabileceği kanaatine vardığımızı saygılarımızla arz ederiz.” (Dönmez, Ocak 1945)

 

Kepirtepe Köy Enstitüsü Hasanoğlan Köyüne Taşınıyor

Hasanoğlan, Ankara’nın 34 kilometre kuzey doğusunda İdris Dağının eteklerinde kurulmuş çok eski bir Anadolu köyüydü. Köy enstitüleri kurulma kararı alındıktan sonra buraya ilk gelenler Kırklareli- Kepirtepe Köy Enstitüsü öğrencileri oldu. İkinci Dünya Savaşı nedeniyle sınırda bulunan Kepirtepe Köy Enstitüsü boşaltılmış, 266 öğrenci ve öğretmenleri tüm eşyalarını yanlarına alarak, trenle Hasanoğlan Köyüne gelmişler ve Hasanoğlan Köyü İlkokuluna eşyalarını yerleştirmişlerdi. Yatacak yer olarak da köyün camisini ve okulun önüne kurdukları çadırları kullanıyorlardı.

Kepirtepeliler köyden kiraladıkları birkaç evden ikisini marangozluk ve demircilik işliği olarak düzenlemişlerdi. Buralarda hem çalışıyorlar hem de derslerini işliyorlardı.

Hasanoğlan Köy Enstitüsünün kuruluşunda inşaatlarda çalışmak üzere gelen Çifteler Köy Enstitüsü öğrencisi Abdullah Özkucur, süreci ta başından itibaren yaşamıştır. Yaşadıklarını günü gününe not alan Özkucur, daha sonra Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsünün ilk öğrencilerinden biri olmuştur. Yıllar sonra, o günlerde tuttuğu bu notlardan yararlanarak “Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü” kitabını yazmıştır.

“Tanığı olduğum kadarıyla, köyün ilkokulunun güneyinden geçen yolun kıyısına ve daha güneydeki düzlüklere kurulan irili ufaklı kıl çadırlar, sedyeler, teskereler, el arabaları, iskele için sehpalar şantiyede kullanılacak sayısız kazıklar, tahtalar; kulp takılan su tenekeleri; saplara geçirilen kazmalar, kürekler, gelberiler çerçevelenen kum elekleri; kum ölçekleri yapılan hazırlık çalışmalarının bir yönüydü. Kepirtepe Köy Enstitüsü öğrencileri, öğretmenleri köyün pınarından aldıkları suyu ince bir kanal şantiyeye akıttılar. Yapı yerlerinde kireç kuyuları kazdılar. Söndürdükleri kireci bu kuyulara süzerek doldurdular. Öteki köy enstitülerinden gelen yapıcı ekip öğrencilerine ev sahipliği yaptılar; yol gösterdiler yardımcı oldular.” (Özkucur, 2013, sayfa 22)

Hasanoğlan Köy Enstitüsünü kurma çalışmalarına Kepirtepelilerden sonra ilk gelenler Kayseri-Pazarören, Samsun-Ladik, Kars-Cılavuz Köy Enstitüsü öğrencileri, eğitmen ve öğretmenleri oldu. Bu ekipler yanlarında karavana, tabak, çatal gibi yemek takımlarını; kazma, kürek, mala, çekiç, madırga, keser, testere gibi yapı araç ve gereçlerini de getirmişlerdi.

İşte bu hazırlıklar sonrasında başta Kepirtepeliler olmak üzere diğer enstitülerden gelen ekipler, öğretmenler, eğitmenler, yöneticilerle birlikte 10 Temmuz 1941’de Hasanoğlan Köy Enstitüsünün temeli atılmıştı. Temel atma törenine Ankara’dan İlköğretim Genel Müdürlüğü Şube Müdürlerinden Ferit Oğuz Bayır katılmıştı. Kısa bir konuşmayla on beşinci enstitünün ilk harcını koymuş oldu.

Bozkırı Yeşertme Savaşı

Temel atma töreninden sonra, sırayla Gölköy, Akçadağ, Düziçi, Çifteler, Beşikdüzü, Gönen, Arifiye, Aksu, Kızılçullu, Savaştepe Köy Enstitülerinden gelen ekipler kendilerine gösterilen işleri yaptılar. “Hamurbasan sırtının şurasını, burasını eştiler, deştiler; hendek kazdılar. Gerekli yerlere dekovil rayları döşediler. Temellerden, bodrumlardan çıkardıkları toprakları dekovillerle, teskerelerle, el arabalarıyla uzaklara taşıdılar. Yüksek yerleri yonttular, engin yerleri doldurdular. Kireç söndürdüler, kum elediler, harç kardılar, iskele yaptılar, merdivenleri kurdular, sedyeler kullandılar, el arabası çektiler. Taş taşıdılar Lalahan İstasyonundan. Kereste getirdiler omuzlarında. Kiremit, tuğla, çimento dolu vagonları boşalttılar. Sonra taş koydular temellere, harç attılar. Tuğla dizdiler köşelere. Çekül kullandılar, ip çektiler. Mastar tuttular. Taş kırdılar balyozlarla, madırgalarla. Tuğla yonttular çekiçlerle; duvar oluşturdular. Çatılar çattılar, kiremitler döşediler. Mahyalar oturttular, bacalar çıkarttılar. Temelden çatıya dek bitirdikleri yapıları Hasanoğlan’a armağan ederek enstitülerine döndüler.” (Özkucur 2013, sayfa 23, 24)

1941’de gelen ekipler altı ay içinde 16 yapı bitirdi. Hasanoğlan Köy Enstitüsü Türkiye’nin dört bir yanından gelen vatansever çocukların emeği ve alın teriyle yapıldı. O nedenle diğer enstitülerden farklıydı. Ekipler arasında bina yapma yarışı vardı. Yine her enstitü ekibi bölgelerindeki kültür değerlerini olanakları ölçüsünde yaşatarak arkadaşlarına tanıtıyordu…

Tanıtma geceleri bölgeleri tanıma, birbirleriyle karşılaştırma, eğlenme ve dinlenme açısından çok yararlı oluyordu.
Kepirtepe Köy Enstitüsü öğrencileri 6 bina yaparak 7 Ocak 1941’de Hasanoğlan’dan ayrıldılar. Yine 1941’de Enstitüye alınan 600 dekar arazi yalnız tahıla ayrıldı.

1942 yılında Hasanoğlan Köy Enstitüsüne; Kayseri-Pazarören ve Çifteler Köy Enstitülerinde okuyan Ankara ve Kırşehirli öğrenciler nakil yapılarak öğretime bir yıl sonra başlanmış oldu. Bakanlıkça hazırlanmış müfredat programı olmadığı için müfredat gereksinimler ve koşullar göz önüne alınarak yıllık, aylık, haftalık olarak enstitüde hazırlanıyordu.

Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’nün Açılışı

Enstitülerin en büyük sorunlarından birisi de öğretmen gereksinimiydi. Enstitü bünyesine uygun, donanımlı öğretmen bulunamıyordu. Bir kısım öğretmen zorlu koşullara ve çalışmalara dayanamıyor ve enstitülerin bünyesinden ayrılıyordu.
Enstitülerin öğretmen gereksinimini karşılayacak, enstitülerden mezun öğretmenleri işbaşında yetiştirecek gezici başöğretmen ve müfettişleri yetiştirecek bir okul açılması düşünüldü ve Hasanoğlan Köy Enstitüsü içinde bir de Yüksek Köy Enstitüsü açıldı. Yüksek Köy Enstitüsü 1 Aralık 1942’de önce “Enstitülere Öğretmen Yetiştirme Kursu” adıyla açıldı. Çifteler ve Kızılçullu Köy Enstitüsünden mezun 103 öğrenci bu kursa çağrılmıştı. Dört aylık kurstan sonra 53 kişi kurstan kendi isteğiyle ayrıldı. Yüksek Köy Enstitüsünden ayrılanlar, kendi köylerine öğretmen olarak atandılar.

1943 yılının haziran ayında çıkarılan bir talimatname ile “öğretmen yetiştirme kursu” Yüksek Köy Enstitüsüne çevrildi ve süresi iki yıla çıkarıldı.

Yüksek Köy Enstitüsü’nün Öğretmenleri

Yüksek Köy Enstitüsün Müdürlüğüne ilk olarak Çifteler Köy Enstitüsü Müdürü Rauf İnan atandı. Eğitimbaşı ise Tahsin Türkbay oldu. Öğretmenleri arasında; İsmail Hakkı Tonguç, Profesör Hikmet Birant, Yunus Kazım Köni, Mahir Canova, Ruhi Su, Malik Aksel, Mualla Eyuboğlu, Sabahattin Eyuboğlu, Dr. İbrahim Yasa, Halit Ziya Kalkancı, Doçent Ferruh Sanır, Faik Canselen, Profesör Şevket Birant, Mehmet Öztekin, Hamdi Keskin, Profesör Selahattin Batu gibi önemli bilim insanı ve öğretmenler vardır.
10.7.1943’te Hasanoğlan Köy Enstitüsü Müdürlüğüne, Beşikdüzü Köy Enstitüsü Müdürü Hürrem Arman atandı ve İnan ve Arman aynı yerleşke içinde bulunan iki enstitüyü yönetmeye başladılar.

Hasanoğlan Köy Enstitüsü Sağlık Kolu Açılıyor …

10 Ocak 1944’te Hasanoğlan Köy Enstitüsüne “Sağlık Kolu” da açıldı ve köylerde çalışacak gezici sağlık memuru yetiştirilmeye başlandı. Okula, köy enstitülerinde okuyan ve 3. sınıflarını bitiren öğrenciler alındı.

Bozkırın bir parçası olan Hasanoğlan köyünde kısa zamanda binalar yükseldi. Öğretmen ve öğrenci sayısı hızla arttı. Ama ağaçlandırma, sebze, meyve yetiştirme işine 1943 yılı başlarına kadar girişilemedi. İzzet Palamar’ın tarımbaşı olarak Hasanoğlan’a gelmesiyle birlikte çoğu kayısı, zerdali, vişne, erik, kiraz, akasya olan 4.000 fidan dikildi. 1944 yılında 4.000 fidan daha dikildi ve böylece bozkır’ın ortasında yeşil bir vaha oluşturuldu.

Son olarak 1945’e gelindiğinde toplam bina sayısı 43’e çıktı ve bu binaların tamamını öğrenciler yaptı. Enstitüde sebze, meyve yetiştirildi, hayvancılık yapıldı. Hasanoğlan böylece; Türkiye’nin en büyük eğitim yerleşkesi oldu. Antik Yunan’dan sonra Anadolu’da ilk açık hava tiyatrosu öğrenciler tarafından buraya yapıldı…

Bugün kimi yapılar çürümeye terk edilse de, geniş arazi içindeki yemyeşil orman, Açıkhava tiyatrosu, Yüksek Köy Enstitüsü binası ve yönetim binası, öğrencilerin yaptığı heykeller dimdik ayakta ziyaretçilerini bekliyor.

Köy enstitülerinde nasıl bir eğitim yapıldığını anlamak istiyorsanız rotanızı Hasanoğlan Köy Enstitüsü yerleşkesine çevirmeli ve Hasanoğlan’ı ziyaret etmelisiniz…

 

Kaynaklar: 
1. (Dönmez, Rıza. Köy Enstitüsü Dergisi, MEB Yayınları, Ocak 1945)
2. (Özkucur, Abdullah. Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Yayınları, Ankara, Ocak 2013, sayfa 22)

Paylaş:
Etiketler : Hasanoğlan Köy Enstitüsü, Kepirtepe Köy Enstitüsü

2 Yorum. Yeni Yorum

  • Mustsfa İritaş
    21 Ekim 2025 18:05

    Erdal Bey.Bir döneme ışık tutuyorsun.Başarılı çalışmalarının devamını dilerim.Alkışlıyorum.

    Yanıtla
  • Veli Başar
    21 Ekim 2025 19:19

    Seni tanımaktan dolayı çok gururluyum sevgili Erdal kardeşim 50.Yıl Lisesinde yıllarca beraber çalıştık her yönüyle adamgibi adamsın yazılarını sürekli takib etmeye çalışıyorum sana yürekten başarılar dilerim her şey gönlünüzce olsun.Sevgi ve selamlar…

    Yanıtla

Bir yorum yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.
You need to agree with the terms to proceed

Ladik Köy Enstitüsü İmecesi
Köy Enstitülerinde Madenler İşlendikçe Işıldar: Prof. Dr. Cemal Yıldırım